0-6 Ay Arası Bebekle Uçak Yolculuğu
Atlas'la ilk uçuşunu 2 aylıkken birlikte İstanbul'dan Alanya’ya yaptık. Tek başıma gideceğim için ilk başta endişelendim, yapabilir miyim, zorlanır mıyım diye düşündüm. "Bebekle güvenlikten nasıl geçeceğim", "pusetini nerede bırakacağım", "uçaktaki güvenlik kuralları ne" gibi sorularım vardı. Küçük bebek ile uçan arkadaşlarıma sorup fikir edindim. Daha önce bebekle hiç uçak yolculuğu yapmadığım için beni nelerin beklediğini bilmeye ihtiyaç duymuştum. Atlas 4 aylık oldu ve biz Alanya yolculuğundan sonra iki yurt içi bir yurt dışı yolculuğu daha yaptık. Ufak tefek krizler olsa da hepsi toplamda çok keyifliydi. Tabi ki en güzeli aile olarak yapılan seyahatler, hem sorumluluk paylaşıldığı için daha kolay, hem de aile olarak gezmek çok çok güzel. Bu yazı minik bebeği ile uçak yolculuğu yapacak -özellikle de ilk yolculuk için- anne babalara tecrübe paylaşımı niteliğinde.
Atlas'la yalnız seyahat ettiğimiz uçuşlarda bizi havalimanına bırakan birileri mutlaka oldu. Uçuş yapmayan kişiler ikinci güvenlikten geçemiyor ancak ilk güvenlik ve check-in esnasında birisinin yanınızda olması işleri kolaylaştırıyor. Güvenlik noktasında puset valizlerle birlikte x-ray cihazına giriyor ancak bebekler x-ray'den geçmiyor. Yanımda biri olduğunda önce kendim geçip ardından Atlas'ı x-ray cihazının yanından aldım. Tek başıma geçerken Atlas'ı tutması için diğer taraftaki güvenlik görevlilerine emanet ettim. Hiç tanımadığınız bir kişiye 30-40 saniye bile olsa bebeğinizi teslim etmek garip bir duygu, çok hoşnut eden bir durum değil ama başka yolu yok.
Bebekli hayattan önce seyahatlerimizde bagaj vermediğimiz için online check-in yapıyor ve direkt güvenlikten uçağa geçiyorduk. Aileye yeni katılan ufaklık ile birlikte alışkanlıklarımız değişti. Tek başımayken hem Atlas’ı hem valizi taşımam mümkün olmadığından ve üstelik bebek arabasını da check-in yapmam gerektiğinden artık kontuara uğruyorum. Bebek 2 yaşının altındaysa yani sizin kucağınızda seyahat ediyorsa cam kenarı koltuk veriliyor. Bütün havayollarında geçerli bir kural mıdır emin değilim ancak THY ve Pegasus’da bu şekilde. Daha rahat yolculuk edebilmek adına check-in sırasında yan koltuğun boş bırakılmasını rica ediyorum. Uçağın doluluk oranına ve işlemi yapan çalışana göre bazen yardımcı oluyorlar ancak standart bir uygulama yok.
Bebek arabası check-in esnasında veriliyor ya da uçağın kapısında bırakılabiliyor. Bagaja verildiğinde bebeği kanguruda ya da kucakta taşımak gerektiğinden ve rötar olur da bekleme süresi artarsa kucak ya da kanguruda sıkılabileceğinden ben ikincisini daha konforlu buluyorum. Bu opsiyonu seçtiğinizde check-in’de pusete etiket takılıyor ve kapıda içine koyabilmeniz için poşet veriliyor. Pegasus gibi budget havayollarında poşet ücretli. Tabi ki almak zorunda değilsiniz bu durumda sadece pusetin kirlenme riskini göze almış oluyorsunuz.
Bebek arabasını uçağın girişinde bırakıp poşete koymak gerekiyor. Kapıda bu iş için yardımcı olabilecek bir görevli yoksa biraz meşakkatli ancak pratik kazandıkça kolaylaşıyor. Bebek arabası dışında sırtımda içinde benim ve Atlas'ın eşyalarının bulunduğu bir sırt çantası oluyor. Atlas'ı arabadan alıp kucağımda tek elle tutuyorum ve diğer elimle ana kucağını ayırıp arabanın ikinci parçasını kapatıyorum. Bu yüzden bebek arabası alırken tek elle rahat açıp kapatabileceğim bir model tercih etmiştik. Arabayı kapattıktan sonra tek elle poşet içine koymaya çalışıyorsunuz, bu noktada yardımsever birileri poşetin bir tarafından tutuyor ya da bir şekilde tek elle de hallediliyor. (işte bunlar hep pratik annelik)
Uçağa en önce ya da en son binmeyi tercih ediyorum. Yurt dışında olduğu gibi bebekli yolculara gözle görülür bir öncelik hakkı tanınmasa da aslında böyle bir önceliğimiz var. Önce binmenin avantajı sırada beklemeden uçağa geçebilmek ve koltuğa rahat yerleşebilmek. Ben son anda binmeyi de avantajlı buluyorum. Böylece Atlas'ın uçağın içerisinde geçirdiği saati azaltarak sıkılmasını geciktiriyorum.
2 yaşının altındaki bebeklere ayrı koltuk satılmıyor, kucakta yolculuk ediyorlar. Bebekler için kendi emniyet kemerinize takacağınız ayrı bir emniyet kemeri kabin amirleri tarafından veriliyor. Nasıl takılacağını bilmiyorsanız yardım ediyorlar. Araba tipi bebek pusetlerinin de uçağın içine alındığını okudum ancak havayolu firmasına göre bu uygulamalar değişiyor, böyle bir niyetiniz varsa önceden kontrol etmekte fayda var. Boarding tamamlandıktan sonra yanım doluysa ve uçakta yer varsa gözüme kestirdiğim boş bir koltuğa geçiyorum.Toplum içinde emzirmekten hoşlanmayan kişiler olabilir. Açıkçası ben de bayılmıyorum. Avrupa'da kimse emziren anneyi dikizlemiyor ama Türkiye'de ne yazık ki taciz eden gözlerle bakan, rahatsız olan ve rahatsız eden kişilere rastlamak olası ancak uçak nispeten rahat bir ortam. Uçakta iniş ve kalkışlarda emzirmek doğal bir durum olduğundan uçakta kişilerin odağı siz olmuyorsunuz. Ben en rahat emzirebileceğim kıyafeti giyiyor ve yastıkla Atlas'ın başını destekleyip rahat bir pozisyona getiriyorum. Uçak inişe başladığında tekrar emzirmek gerekiyor. Bazen tatlı uykularının içindelerse emmek istemiyorlar. Her uçuşta kulakları basınçtan etkilenecek diye bir durum yok. Emmek istemiyor ama keyfi de yerinde gözüküyorsa zorlamak gereksiz.Sicilya gidişinde Atlas uçak kalkarken altını doldurdu, öyle ki üstündeki her parça kıyafete bulaştı. Altını becerikli babası tuvaletteki açılır kapanır alt değiştirme ünitesinde değiştirdi. Söylemeye gerek yok belki ama bebek çantasında her zaman yedek kıyafet, yeterince bez, alt değiştirme bezi ve diğer gerekli eşyaların olduğundan emin oluyoruz. Uçağın içi bazen anlamsızca serin ya da sıcak olabiliyor Bu yüzden Atlas'ı ince giydirip çantaya tulum, battaniye ve müslin örtü alıyorum.
Doğumdan önce böyle hissedeceğimi hiç tahmin etmezdim ama Atlas ne kadar çok kişi ile iletişime geçerse o kadar mutlu oluyorum. İnsanları dinliyor, onlara gülümsüyor, tepki veriyor. Sosyalleşmesi ve gelişimi için bu etkileşimler beni mutlu ediyor. Birlikte seyahat etmeyi sevmemin bir nedeni de bu. "Daha çok küçük, seyahatlerden bir şey anlamaz" düşüncesine katılmıyorum. Gezdiği yerleri şehir şehir, kasaba kasaba hatırlamayacak ama her seyahat onun için de yeni keşif demek, yeni yüzler, yeni kokular, yeni beceriler edinmek demek.
Yolculuğun kolay geçmesini sağlayacak mucizevi önerilerim yok ancak işime yarayan şeyler var. Uçakta Atlas'ı sıcaktan bunalmaması için iki parça giydiriyorum, serin olursa diye de yanımızda hırkası ve battaniyesi oluyor. 3 aydan itibaren oyuncaklar ilgisini çekmeye başladı, yanımıza bir kaç parça favori oyuncağını alıyoruz. Uçak kalktıktan sonra ağlarsa kalkıp koridorda yürümek sakinleştirebiliyor. Hoplatmalar, şakalıklar, gülüşler ile oyalanıyor. Tabi uçuş uyku saatine gelirse tadından yenmiyor.
2 yaşının altındaki bebeklere ayrı koltuk satılmıyor, kucakta yolculuk ediyorlar. Bebekler için kendi emniyet kemerinize takacağınız ayrı bir emniyet kemeri kabin amirleri tarafından veriliyor. Nasıl takılacağını bilmiyorsanız yardım ediyorlar. Araba tipi bebek pusetlerinin de uçağın içine alındığını okudum ancak havayolu firmasına göre bu uygulamalar değişiyor, böyle bir niyetiniz varsa önceden kontrol etmekte fayda var. Boarding tamamlandıktan sonra yanım doluysa ve uçakta yer varsa gözüme kestirdiğim boş bir koltuğa geçiyorum.Toplum içinde emzirmekten hoşlanmayan kişiler olabilir. Açıkçası ben de bayılmıyorum. Avrupa'da kimse emziren anneyi dikizlemiyor ama Türkiye'de ne yazık ki taciz eden gözlerle bakan, rahatsız olan ve rahatsız eden kişilere rastlamak olası ancak uçak nispeten rahat bir ortam. Uçakta iniş ve kalkışlarda emzirmek doğal bir durum olduğundan uçakta kişilerin odağı siz olmuyorsunuz. Ben en rahat emzirebileceğim kıyafeti giyiyor ve yastıkla Atlas'ın başını destekleyip rahat bir pozisyona getiriyorum. Uçak inişe başladığında tekrar emzirmek gerekiyor. Bazen tatlı uykularının içindelerse emmek istemiyorlar. Her uçuşta kulakları basınçtan etkilenecek diye bir durum yok. Emmek istemiyor ama keyfi de yerinde gözüküyorsa zorlamak gereksiz.Sicilya gidişinde Atlas uçak kalkarken altını doldurdu, öyle ki üstündeki her parça kıyafete bulaştı. Altını becerikli babası tuvaletteki açılır kapanır alt değiştirme ünitesinde değiştirdi. Söylemeye gerek yok belki ama bebek çantasında her zaman yedek kıyafet, yeterince bez, alt değiştirme bezi ve diğer gerekli eşyaların olduğundan emin oluyoruz. Uçağın içi bazen anlamsızca serin ya da sıcak olabiliyor Bu yüzden Atlas'ı ince giydirip çantaya tulum, battaniye ve müslin örtü alıyorum.
![]() |
| Uçakta çocuk eğlemek babalardan sorulur |
Doğumdan önce böyle hissedeceğimi hiç tahmin etmezdim ama Atlas ne kadar çok kişi ile iletişime geçerse o kadar mutlu oluyorum. İnsanları dinliyor, onlara gülümsüyor, tepki veriyor. Sosyalleşmesi ve gelişimi için bu etkileşimler beni mutlu ediyor. Birlikte seyahat etmeyi sevmemin bir nedeni de bu. "Daha çok küçük, seyahatlerden bir şey anlamaz" düşüncesine katılmıyorum. Gezdiği yerleri şehir şehir, kasaba kasaba hatırlamayacak ama her seyahat onun için de yeni keşif demek, yeni yüzler, yeni kokular, yeni beceriler edinmek demek.
Yolculuğun kolay geçmesini sağlayacak mucizevi önerilerim yok ancak işime yarayan şeyler var. Uçakta Atlas'ı sıcaktan bunalmaması için iki parça giydiriyorum, serin olursa diye de yanımızda hırkası ve battaniyesi oluyor. 3 aydan itibaren oyuncaklar ilgisini çekmeye başladı, yanımıza bir kaç parça favori oyuncağını alıyoruz. Uçak kalktıktan sonra ağlarsa kalkıp koridorda yürümek sakinleştirebiliyor. Hoplatmalar, şakalıklar, gülüşler ile oyalanıyor. Tabi uçuş uyku saatine gelirse tadından yenmiyor.
Uçak iniş ve kalkışta bebeklerin kulaklarını basınçtan koruyabilmek için emzirmek ya da emzik vermek gerekiyor. Atlas'ın emzik ile pek arası yok ama her koşulda memeyi alıyor. Bu yüzden uçağın kalkışına göre beslenme düzenini ayarlamaya çalışmıyorum ama sizin bebeğiniz sadece açken emiyorsa buna göre planlama yapmak gerekir. Gerçi söz konusu uçak yolculuğu olduğunda işler hep planlandığı gibi gitmiyor - hatta çoğu zaman gitmiyor - uçak rötar yapabiliyor ya da uçağın içinde kalkışı beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Dolayısıyla tahmininizden önce bebeğiniz acıkabilir ve uçak kalkmadan emzirmek durumunda kalabilirsiniz. Bu durumda en iyisi tam doymadan bırakmak ve uçak kalkarken tekrar emzirmek. THY'nin yastıkları uçuş sırasında ve emzirirken çok işime yaradı. Böyle küçük bir yastık çantada bulundurmak iyi bir fikir.
İlk yolculuğumuzda acemiliğimden uçak daha kalkmadan, pistte sıraya girdiğinde emzirmeye başladım. Uçağın kalkması 15 dakikayı buldu ve bu sırada Atlas uyumuştu, uyandırmaya çalıştım ama pek de umursamadı. Ben artık kendime pilotun kabin amirlerine yaptığı kemerlerini bağlama anonsunu referans alıyorum ve ondan sonra emzirmeye hazırlanıyorum.
Gelelim en önemli konuya. Uçakta bebekle zaman nasıl geçer? Bizim en kolay uçak yolculuklarımız akşam uyku saatine denk gelenler oldu. Öyle ki havaalanında pusetinde uyumaya başlayıp uçağa gözleri kapalı girip hiç uyanmadan gidip döndüğümüz yolculuklar oldu. Kalkış ve inişte de gözleri kapalı emdi. Tabi her yolculuk bu kadar kolay değildi. Bebekler uçakta ağlayabilir, bu gerçeği kabul etmek lazım. Her zaman kuzu gibi olmuyorlar. Acıkır, gazı olur, sıkılır, terler, altını kirletir, ortamı yadırgar ve en iyi yaptığı şeyi yapar, ağlayarak derdini anlatmaya çalışır. Bence en önemlisi annenin sakin kalabilmesi. Bebeklerin kesinlikle annenin ruh halinden etkilendiğini düşünüyorum. Ayrıca panik olmak sağlıklı düşünmeyi engelliyor, oysa ki anne olmak hızlı düşünebilmeyi, çözüm odaklı olmayı gerektiriyor. Anneleri rahatsız eden şeylerden biri de etrafı rahatsız etme kaygısı. Bu kaygının bebeği sakinleştirmeye hiç bir faydası olmadığı gibi anneyi de strese sokuyor. Ben de ilk yolculuğumuzda aynı kaygıyı hissettim ve sonra üzerine düşünüp bu gereksiz duygudan kurtuldum.
Kabul etmek lazım bebekle bazı seyahatler daha kolay bazıları daha zor, aile olarak seyahat etmenin güzelliği ise tüm zorluklara değiyor.


Kafamdaki soru işaretleri uçtu gitti, bu güzel yazı gerçekten çok faydalı. 😍
YanıtlaSil